Saturday 22 April 2017

Sırp avukat ve insan hakları aktivisti Liliana Tatic: Sırp çocuklar sınır dışı edildi

Kıbrıs’ta yaşayan Sırp avukat ve insan hakları aktivisti Liliana Tatic, 23 Nisan kutlamalarına katılmak üzere hafta içerisinde Larnaka havaalanına gelen, ancak kuzeye geçmeden Sırbistan’a geri dönen çocukların sınır dışı edildiğini açıkladı.

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Salı günü yaptığı açıklamada, çocukların girişlerine engel olunmadığını veya sınır dışı edilmediklerini, kendilerine sadece kuzeye geçmenin Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı olacağının söylendiğini, bunu öğrenen kafilenin kendi istekleri ile ülkelerine döndüğü açıklamıştı.

“Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamaları yanlış ve gerçek dışıdır,” diyen avukat Tatic, Pazartesi sabahı 3:10’da Larnaka’ya varan 13 çocuk ve 4 yetişkinden oluşan Sırp kafilenin Kıbrıs’a girişine izin verilmediği belirtti. Kendilerine “ülkeye girişe sınırda ret” formu verildiğini, pasaportlarına yetkililerce el konduğunu ve kafilenin 24 saati aşkın bir süre havaalanında bekletildiklerini belirtti.

Tatic, sosyal medya sayfasında yaptığı açıklamada, Sırbistan’dan gelen iki özel küçük uçağın 14 kişiyi Salı günü geri götürdüğünü, uçaklarda yeterli yer olmadığı için iki eğitmen ve bir çocuğun geride kaldığını söyledi. İki eğitmen ve bir çocuğun kendi masraflarını karşılayarak o gece Larnaka’da bir otelde kalmalarına izin verildiğini, ancak pasaportlarının havaalanındaki muhaceret yetkililerince alıkonduğunu, ertesi gün de kendilerini Sırbistan’a geri götürecek tarifeli uçağa “sınır dışı edilen suçlulara yapıldığı gibi” polis eskortu ile götürüldüklerini belirtti.

Tatic’in yaptığı açıklamanın tam metni:

"Sırp vatandaşlar gerçekten Kıbrıs’ta sıcak karşılanıyor mu?

Kıbrıs’a seyahat etmek için Sırp vatandaşlarının sadece geçerli bir pasaporta ihtiyacı var; vizeye, davet mektubuna, kefile veya rezervasyona gerek yok... sadece bir pasaport! Ama gerçekten durum bu mu?

Şengen’in, Kıbrıs ve Sırbistan arasındaki özel ikili anlaşmanın ve derin kökleri olan dostluğun hilafına, Afrodit’in ülkesi ve aşk adası Kıbrıs’a gelen Sırplar belli ki ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor.

Geçtiğimiz Pazartesi sabahı saat 3:10’da (17 Nisan 2017) karanlık ve serin Larnaka Havaalanına gelen ve son 2.5 aydır, yapacağı dans gösterisine hazırlanan 11 yaşındaki Sırp kız çocuğu Milica’nın ülkeye girişine izin verilmedi. Milica yalnız değildi. Yaşları 9-14 arasında değişen 12 diğer çocuk, kafile liderleri Dejan Tosic ve kendilerine eşlik eden 3 diğer yetişkinin de girişine izin verilmedi.

Sebep – çünkü dünya çocuklarına armağan edilmiş ve Kıbrıslı Türkler tarafından organize edilen bir festivalde yer almak için Kıbrıs’ın işgal altındaki bölgesine geçeceklerdi.

Sırp maslahatgüzar Dragon Zurovac ve asistanı Andreas’ın girişimlerine rağmen kafiledeki 14 kişi ertesi gün özel ayarlanmış charter uçaklar ile Belgrad’a geri gönderildi. Kafile lideri Dejan Tosic, eşi, ve çocuklardan biri geride kaldı çünkü ayarlanan iki küçük özel uçakta yeterli yer yoktu.

Olayların kronolojisi belli, ancak daha sonra Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama yanlış ve gerçekdışı görünüyor.

Kafile, Larnaka Havaalanına sabah 3:10’da vardı. Kıbrıs’ın işgal altındaki bölgesinde Kıbrıslı Türkler tarafından organize edilen Uluslararası bir Festivalde yer almak için davet edilmişlerdi.

Milica ve arkadaşlarının Kıbrıs’a girişine izin verilmedi ve kendilerine “ülkeye girişe sınırda ret” formu verildi. Kafile daha sonra havaalanında alıkondu. Yetkililer kendilerine su, yiyecek ve uyuyabilecekleri bir yer temin etmedi. Ta ki ertesi gün Sırbistan’dan özel uçaklar gelip onları kurtarana ve evlerine geri götürene kadar.

Aynı gün Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı ve Çarşamba günü bakanlık müsteşarı Alexandros Zenon tarafından yapılan açıklamalarda, “çocukların ülkeye girişlerinin reddedilmediği ve sınır dışı edilmedikleri, sadece kuzeye geçmelerinin BM kararlarına aykırı olacağının söylendiği” belirtildi.

İki küçük uçakta yeterli yer olmadığı için Dejan Tosic, eşi ve bir çocuğun Larnaka’da bir otele gitmesine izin verildi. Otel masrafını kendileri karşıladılar. Ancak pasaportlarına havaalanındaki muhaceret tarafından el konulmuştu. O gece otelde kaldıktan sonra, 19 Nisan’da Dejan Tosic, eşi ve çocuk, tarifeli bir uçakla Sırbistan’a geri gönderildi.

Bu olaydan nasıl bir sonuç çıkarabiliriz?

Milica’ya verilen “ülkeye girişe sınırda ret” formunun bir kopyası burada görülebilir. Müsteşar Alexandros Zenon’un açıklamasının doğru olmadığı net şekilde ortada.

Bir grup çocuk 24 saati aşkın bir süre boyunca uluslararası bir havaalanında su, yiyecek verilmeden veya yatacak yer gösterilmeden alıkondu. Air Pink’in özel uçakları gelmeseydi, bu süre 72 saat olacaktı. Bir Kıbrıslının kendi çocuğuna bu muameleyi yapması durumunda, kendisine zulüm ve ihmalden dava açılır.

Dejan Tosic, eşi ve bir çocuğun pasaportuna el kondu, dolayısıyla, net şekilde Kıbrıs’a girmek ve seyahat etmek konusunda özgür değillerdi. Ve Kıbrıs’tan ayrılırken yolcu gidiş kapısına kadar polis kendilerine eşlik etti – sınır dışı hallerinde yapılan uygulama. Dolayısıyla Zenon’un açıklamasında iddia ettiği gibi, üç kişinin Kıbrıs’ta kalmış olması, diğerlerinin de isteselerdi kalmakta özgür olduklarının kanıtı değil.

Eğer Litvanya’dan (AB) ve Şengen üyesi olmayan dolayısıyla Kıbrıs’a girmek için vizeye ihtiyacı olan Rusya’dan gelen benzer kafilelerin girişine ve aynı organizasyonda yer almak üzere işgal bölgelerine geçmesine izin verildiyse, burada çok net bir ayırımcılığın yaşandığı açık.

Kıbrıs tek bir adadır. Cumhurbaşkanı’nın sık sık, işgal bölgesi lideri ile gülümseyerek el sıkıştığı fotoğrafları çıkıyor. T harfleri üzerine bant yapıştırılmış siyah taksiler Larnaka havaalanına gidip geliyor. Kuzeydeki tatil villaları, oteller, tesisler ve kumarhaneler Larnaka havaalanından gelen uluslararası turistlerle dolu.

Ancak 13 Sırp çocuk o havaalanında savunmasız bir şekilde alıkondu.

Ben insan hakları üzerine uzmanlaşmış bir avukatım. Görüşlerimi yazmama gerek olduğunu düşünmüyorum. Gerçekler zaten açıkça ortada. Sırp çocuklar ve kafile liderleri Kıbrıs’tan sınır dışı edilmiştir.

Milica, kafilesi ve Sırplar bir özrü hakkediyor mu?"



No comments:

Post a Comment